Yalnızca Kastamonu’da üretilen siyez ekmeğine Türkiye’nin her yerinden arz yağıyor… İşte Canan Karatay’ın öneri ettiği ekmek…
Bursa’da bu sene 6’ncısı tertip edilen “Kastamonu Günleri”nde, siyez buğdayı ile bundan elde edilen bulgur, un, ekmek, erişte, mantı ve tarhana gibi mahsullerin sergilendiği stantlar, yoğun alaka gördü.
Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinden gelerek faallikte stant açan İrfan Çakal, Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı söylemede, kendi arazilerinde takım biçtiği siyez buğdayından unlu mamuller elde ettiğini belirtti.
Çakal, fuarlara katılarak stant açtığını, böylece siyez buğdayını daha fazla tanıtmayı hedeflediğini vurgulayarak, “Siyezden yapılan mahsulleri millete nasıl tanıtabiliriz diye yola çıktık.
Şu anda siyezden ekmek, un, erişte, mantı ve tarhana yaparak Türkiye geneline satışını asıllaştırıyoruz. Yalnızca kendi ürettiğimiz mahsullerle arza yetişmekte zorlanıyoruz. İlçede öteki imal yapan esnaflardan da mülk alıp onların satışını yapıyoruz.” dedi.
Siyez buğdayının Türkiye’de yalnızca Kastamonu yöresinde, özellikle de Taşköprü, İhsangazi, Seydiler ve Devrekani ilçelerinde yetiştirildiğini aktaran Çakal, “Siyez buğdayının 12 bin senelik tarihi geçmişi var. Bu buğdayın içinde 14 kromozom var. Bu buğday genetiği değişmemiş ve ulusumuz tarafından senelerce korunmuş organik bir mahsul.” diye konuştu.
“Canan Karatay’ın öneri ettiği ekmek, bu ekmek”
Çakal, siyezin en hoş mahsulünün bulgur ve un olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
“Undan ekmek, erişte, mantı ve poğaça yapıyoruz. Siyez buğdayından yapılan ekmeği Türkiye’nin her yerine gönderiyoruz. Prof. Dr. Canan Karatay öğretmenimizin öneri ettiği siyez ekmeği, bu ekmek. Karatay öğretmenimizin önerisinin ardından siyez ekmeğine rağbet arkasıydı. Arzlar çok fazla.
Ürettiğimizin büyük çoğunluğunu kent dışını yolluyoruz. İçinde rakamsız mineral ve E, B1, B2, B6 ve B7 vitamini taşıyan tek hububat mahsulü. Siyez bulguru anne sütünü artırıyor, ihtiyarlamayı yasaklıyor. Ayrıca bağırsakların çalışmasına tertip ediyor. İçinde rakamsız mineral var ve gluten çok çok az olan bir mahsul. Siyez, gerçekten Türk ulusunun ileriki tarihlerde yiyebileceği tek hububat mahsulü. Herkese siyez ekmeğini öneri ediyorum.”
“Türkiye’nin bir hayli yerine siyez ekmeği gönderiyoruz”
İhsangazi ilçesinde ürettiği siyez ekmeğini kargoyla Türkiye’nin her yerine yolladığını anlatan Çakal, şunları kaydoldu:
“Siyez ekmeğinde şeker oranı düşük, gluten yok denecek kadar az olduğu için bayatlama veya küflenmeye karşı uzun zaman dayanıklı. O surattan Türkiye’nin her yerine rahatlıkla yollayabiliyoruz. Şu ana kadar kargoyla bir hayli yere siyez ekmeğini gönderdik ve hiçbir şikayet almadık. Sipariş veren alıcılarımızın çoğu ikinciye, üçüncüye sipariş veriyor.
Taleplere yetişemiyoruz. Günlük 100-150 tane ekmek gönderiyoruz. Bazen 500 ekmek yolladığımız oluyor. Türkiye’nin bir hayli yerine çuval çuval siyez ekmeği gönderiyoruz.
Taleplerin yoğunluğundan dolayı İhsangazi’de tam çiftçilerimiz arazilerine siyez ekmeye başladı. İlçenin en ehemmiyetli uyum kaynağı siyez oldu. Genetiği bozulmamış mahsulü daha önceki usullerle natürel olarak üreterek Türkiye’nin her yerine çuval çuval gönderiyoruz.”